
2025 Orta yazı
Toplumsal Dönüşümler ve İhtimaller: Sosyolojinin Yeni Sorunsalları
İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde, sismik aktivitenin yoğun olduğu bölgelerdeki metropoliten alanların bu denli büyük bir nüfusa ev sahipliği yaptığı gözlemlenmemiştir. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, emsali görülmemiş ölçekte ve sıklıkta afetlerin yönetimini zorunlu kılarken, toplumsal yapılar ile ekolojik sistemler arasında yeni etkileşim biçimlerinin tesis edilmesini gerektirmektedir. Bu kapsamlı dönüşüm süreci, kitlesel göç hareketleri, dezenformasyonun yaygınlaşması ve dijital teknolojilerin kitleselleşmesi gibi çoklu faktörlerin etkileşimiyle şekillenen, politik ve ekolojik krizlerle karakterize edilen küresel bir güven ve güvenlik krizi üretmektedir. Diğer yandan da 19. yüzyıldan miras kalan ve günümüzde derinleşen emek-sermaye çelişkisinden kaynaklanan sosyoekonomik eşitsizlikler, toplumsal adaletin yeniden tesisi ve demokratik müzakere zemininin inşası yönündeki ihtiyaçlar devam etmektedir. Bu evrensel kriz ortamı, derin toplumsal dönüşümleri ve artan eşitsizlikleri zorunlu kılarken, demokratik müzakere zemininin yeniden inşası ve toplumsal adaletin sağlanması yönündeki çağdaş arayışlarımızın zeminini de hazırlamaktadır.
Bu bağlamda, toplumsal adaletin yeniden tesisi ve demokratik müzakere zemininin inşası yönündeki bu belirgin ihtiyaca cevap verebilmek amacıyla, günümüzün sosyolojik meseleleri ve geleceğe dair ihtimaller üzerine derinlemesine tartışmalar yürütmeyi hedefliyoruz. Aşağıda sıraladığımız sorular, kongremizde ele almayı öngördüğümüz temel temaları yansıtmakla birlikte, bu konuların ötesinde farklı yaklaşımların ve özgün perspektiflerin de sunulmasını memnuniyetle karşılıyoruz:
Biyo-teknolojideki yenilikler insan ve yaşam kavramlarını nasıl dönüştürebilir?
Yapay zekâ insan bilincinin ikamesi olabilir mi?
İnsan ve insan-olmayan etkileşimi nasıl bir toplumsallık inşa edebilir?
Salgınların artışı insanlığın sonu mu, yoksa patojenlerle birlikte yaşamayı içeren bir toplumsallığı mı getirecek?
Uzayı fethetme arzusu, dünyaya ilişkin bir umudun yitimi anlamına mı geliyor?
Toplumsal kutuplaşma ve otoriter eğilimler geçici bir süreç mi olacak, yoksa yeni toplumsal mücadele alanları ve aktörleri ortaya çıkaracak mı?
Toplumsal mücadeleler daha âdil ve demokratik bir dünyanın kurulmasına yol açabilir mi?
Toplumsal mücadelelerin kazanımlarının kalıcılığı tehdit altında mı?
Bireyselleşme ve piyasalaşmanın çıkmazları kamusallığa geri dönüşü hızlandırabilir mi?
Aile, din, devlet gibi kurumlardaki dönüşümler yeni toplumsal ihtimallere yol açabilir mi?
Sosyal, demografik dönüşümler ve coğrafi hareketlilikler ne tür ihtimaller ortaya çıkarır?
Kadınların toplum hayatındaki kazanımları yitirilebilir mi, yoksa bu kazanımlar daha eşitlikçi bir dünyaya doğru dönüşümü getirebilir mi?
Metropollerin artan kaynak ihtiyacı sürdürülebilir mi?
Bu koşullar altında, günümüzün ve geleceğin müzakereleri belirsizlik içerisinde şekilleniyor. Çünkü mevcut toplumsal dönüşümler, tekil yollar ya da önceden belirlenmiş modeller doğrultusunda ilerlemiyor; aksine, sonuçları geleceği belirleyecek kritik mücadele alanlarını barındırıyor. Bu bağlamda, Sosyoloji Derneği olarak 11. Ulusal Sosyoloji Kongresi’nde tüm bu meseleleri birlikte ele almayı, tartışmayı ve yeni perspektifler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Karl Mannheim'ın ütopya ile ideoloji arasındaki ayrımını temel alarak, sizleri toplumsal dönüşümün dinamizmini dikkate alarak yeni ütopyalar üretmeye ve yapısal değişim getirebilecek toplumsal mücadele alanları üzerine birlikte düşünmeye davet ediyoruz.
2023 sağ taraf
Kongre Tarihi
17-19 Eylül 2025
Önemli Tarihler
Özet Gönderimi Başlama Tarihi:
15 Mart 2025
Bildiri Özeti Gönderme Son Tarihi:
20 Nisan 2025
Kabul Edilen Bildirilerin Açıklanması:
30 Haziran 2025
Online Erken Kayıtların Başlaması:
30 Haziran 2025
Erken Kayıtların Sonu:
10 Temmuz 2025
Kayıt Sonu:
30 Temmuz 2025
Programın İlanı:
18 Ağustos 2025
footer copyright
Tüm Hakları Saklıdır... Sosyoloji Derneği © Copyright
Footer menu